Ulaşımda Sorular Devam Ediyor
4 Haziran 2008 Çarşamba günü Çubuk Sesi Gazetesi’nde, “Ulaşımda İzdiham ve Kaos…” başlıklı bir yazı yazmıştım. O günden bugüne 5 yıl 5 ay geçti. Ulaşımdaki sorunlar azalacağı yerde, katlanarak devam ediyor. Değişen bir şey yok…
Konuya açıklık getirmek için 5,5 yıl öncesine gidelim. Ve o günkü duruma bir göz atalım:
O yıllarda 43-45’er kişilik özel halk otobüsleri ve Çubuk Belediyesi’nin 45’er kişilik 13 aracı ilçe ulaşımında hizmet veriyordu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mücavir Alan sınırlarına katılan İlçe ve İlk Kademe Belediyeleri, belediye otobüsleri devri, sözleşmesi devam eden özel halk otobüslerinin durak, hat, güzergâh ve kontenjan ya da toplu taşımaya ilişkin şartların belirlenerek değerlendirmesi konusunda UKOME’yi görevli kılmıştı.
Metropol İlçe olduğumuz 23 Temmuz 2004 tarihinden beri UKOME ilçemizin ulaşımı ile ilgili konularda tek taraflı olarak kararlar almakta, kendi sorumluluğunu üstlenmemekte, bunun neticesinde de Çubuk ve Çubuk Halkı zarar görmektedir.
Bunların ilki, eski özel halk otobüslerinin yenilenmesi idi. UKOME otobüs sahiplerine ve Çubuklu vatandaşlara sormadan, tabiri caizse dayatma ile 27 ve 31 kişilik otobüslerin Çubuk – Ankara hattında çalışmasına karar vermiştir.
Bu karar hem otobüs sahiplerinin ve hem de Çubuklu vatandaşların hiç mi hiç hoşuna gitmemişti. Oysa bu konuda bir “ Halk Oylaması” yapılabilirdi. Bu konuda acele edilmiştir. Uygun olmayan bir otobüs tipi ile yolcu taşınmaya başlanmıştır.
Yeni uygulama ile otobüs sahipleri eski 45 kişilik otobüslerinin yerine, borçlanarak 27 ve 31 kişilik ufak otobüsleri almaya başladılar. Ekonomik kriz yüzünden, eski otobüslerini satamadılar. Yeni otobüsleri de peşin parayla almak mümkün değildi. 85 bin TL.’lik otobüsleri ayda 2 bin 500 TL. taksitle 120-125 bin TL.’ye aldılar.
UKOME, önceleri otobüs sahiplerine “ ayakta yolcu almayı” yasaklamıştı. Otobüs sahipleri, ayda 2 bin 500 lira taksitimiz var, Büyükşehir’e aylık kira ödüyoruz. Benzin-mazot yakıyoruz, bunun yanında muavin çalıştırıyoruz, evin masrafı var, ayakta nasıl yolcu alamayız” diyorlardı. Böyle olunca da fatura yolculara çıkıyordu. Vatandaş itiş-kakış her gün Ankara’ya gidip – gelmek zorunda bırakılıyordu.
Nasrettin Hoca hesabı her iki taraf da haklı idi..Haksız olan ise UKOME idi. Oysa o da kendince haklı idi.
UKOME sonradan ayakta yolcu alma yasağını kaldırmış, serbest bırakmıştır.
Çubuk İlçesi yolcu kapasitesi bakımından Ankara’nın en yoğun ilçesi.
Her gün ortalama 15 bin yolcu kapasitesi var. 45 kişilik otobüsler bile varken, ayakta yolcu alınıyordu. Otobüs sahipleri o dönemlerde bile ‘kazanamıyoruz’ diye yakınıyorlardı. Şimdi nasıl kazanacaklardı?
Bir zamanlar Çubuk-Ankara hattında çalışan İlçe Belediyesi’nin otobüsleri artık çalışmıyor. Onlar şimdi başka işlerde çalışıyor. Oysa Haziran 2008 öncesi çalışıyorlardı. Halen de çalışabilirlerdi. O zamanlar vatandaşlar, geç de gelse Belediye otobüsüne binmek için sıra bekliyordu. Yarım saat, bir saat bekleyip Belediye otobüslerine binen vatandaşlar vardı. Çünkü rahatlığa alışmışlardı. Olması gereken de bu değil miydi?
Çubuk ulaşımda, Belediye otobüslerinin kaldırılması ile birlikte eskiye döndü. Eskiden olduğu gibi vatandaşın fazla bagajı, yoğurdu ve sütü otobüse alınmadı. Yolcu ücretleri de buna paralel olarak arttı. Vatandaşın var olan ulaşım çilesi daha da artarak devam edecekti.
Ulaşımda rekabet de çok önemli.. İstediğiniz kadar cezai müeyyide koyun, ulaşımda rahatlık ve konforu sağlayamazsınız. Ancak rekabet ile sağlarsınız. Bunun içinde şehir içi minibüslerin Çubuk-Ankara hattında çalışması gerekir. O zaman vatandaşta hangisinde rahat ediyor veya iyi muamele görüyorsa orayı tercih etsin! Fakat UKOME ne hikmetse bu araçlara Çubuk-Ankara hattında izin vermiyor.
Kısacası UKOME Çubuk halkına hizmet için değil eziyet için bu otobüslerin alınmasına karar vermiştir.
Geçtiğimiz yıllarda Büyükşehir Belediyesi Başkanı Çubuğa 250 kişilik Metrobüsler verecekti. Ne olduysa bu fikrinden vazgeçmiştir. Çubuk otobüsleri vatandaşları Serum Çiftliğine kadar götürecek. Vatandaş buradan Metrobüslere binecek aktarmalı olarak Ankara’ya gidecekti.
İşte Haziran 2008’e kadar sorunlar bunlardı.
ULAŞIMDA İZDİHAM VE KAOS DEVAM EDİYOR
Ulaşım yönünden Ankara’nın en yoğun ilçesi ‘ÇUBUK’..
Her gün 15 binden fazla Çubuklu Ankara’ya gidip geliyor.
Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile Çubuk-Ankara hattında 59 araç çalıştırıyor.
27-31 yolcu kapasiteli Özel Halk Otobüsleri ve 20-30 dakikada bir hareket eden EGO otobüsleri ile..
Bu otobüsleri 5 dakikada değil bir dakikada bile kaldırsanız, yine hiçbir şey değişmez. Çünkü rahat değil..
Şimdi Çubuk-Ankara hattında çalışan otobüsler hemen her açıdan sorunlu.. Bir defa mesafe uzun.. İnsanlar rahat seyahat edemiyor.
Özel Halk Otobüsleri, UKOME’nin dayatması ile alınmıştır. İlçeye yakışmayan otobüslerdir. Tabiri caizse güvenli ve konforlu değildirler. Kaportaları ise pek sağlam değil. Bunlar ancak ilçe içinde öğrenci servisi olur. Bu otobüslerin koridorları çok dardır. Bu nedenle insanlar istemeyerek de taciz edilmektedir. İki yetişkin yan yana oturamaz. Hele hele astım ve kalp hastaları çok rahatsız olmaktadırlar. Allah vermesin bir kaza olsa, araçtan hiç kimse sağ çıkamaz. Araca hiçbir şey olmasa bile insanlar birbirlerini sıkıştırıp ezerek zarar verirler.
Bu otobüslerin bagajları da çok küçük.. Ancak 5-6 valiz alacak kapasitede..
Yine bu otobüslerin yağmur ve kar yağdığında kayma riski daha fazla..
İlçede çalışan şehir içi dolmuşlar, yeni otobüslerden daha rahat ve emniyetli.. İhtiyaç fazlası dolmuşların da Çubuk-Ankara arasında çalışmaları gerekir.
ÇUBUK İLÇESİ:
Nüfus : 82.614 bunun 77.958’i merkez de, 4656’sı ise köylerdedir.
Yüzölçümü: 1.362 km2.’dir.
İlçemizin sadece (487’nolu Çubuk-Ulus Sıhhiye hattı) vardır.
82.614 nüfuslu Çubuk’ta EGO otobüsleri, en az 20 dakikada bir ve tek bir güzergâhtan hareket ediyor. Yolcular neredeyse birbirinin üzerinde seyahat ediyor. Ama buna rağmen herkes halinden memnundur. Şikâyet etmezler
Oysa önceleri 43-45 kişilik özel otobüsler vardı. Ayrıca 45 kişilik Çubuk Belediyesi otobüsleri vardı. Böyle olunca da ulaşımda fazla bir sorun yoktu.
PURSAKLAR İLÇESİ:
Nüfusu: 119.593 bunun tamamı merkezdedir.
Yüzölçümü : 148 km2.’dir
Pursaklar, Ankara Çubuk arasında yer alan köylerin en eskilerinden biridir. Pursaklar isminin geçtiği en eski tarihi vesika, 1530 yılında Osmanlı Devleti tarafından hazırlatılan tapu tahrir defterinde “Busaklar” olarak yer almaktadır.
Başbakanlık Devlet Arşivi Genel Müdürlüğü tarafından 438 numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu defteri ismi ile 1993 yılında 2 cilt olarak yayınlanmıştır. Yayınlanan bu defterde 2 ‘Busaklar’ (Pursaklar) kaydı bulunmaktadır. Bunlardan biri köy olarak geçmekte ve o tarihte Çubuk kazasına bağlı olduğu görülmektedir.
Görüldüğü gibi Pursaklar, önceleri Çubuk kazasına bağlı bir köy imiş. 1987 yılında Belediye teşkilatına kavuşarak Belde sıfatını almış, 2008 yılında çıkarılan Belediyeler Kanunu ile de ilçe statüsüne kavuşmuştur. Şimdilerde hızla gelişiyor. Gelişme, ekonomik ve altyapı yönünden Çankaya ilçesi ile at başı gidiyor. İleride milletvekili ve milletvekilleri çıkarabilir.
Dün bizim köyümüz olan 5 yıllık ilçenin bugün nüfusu 119.593 olmuştur.
Bugün Pursaklar da EGO otobüsleri 6 güzergâhtan (hattan) hareket ediyorlar. Şöyleki;
437 – Pursaklar-Danyıldız,
438 – Pursaklar Yavuz Bulvarı-Ulus-Sihhiye,
439 – Pursaklar-Ayyıldız-Ulus-Sihhiye,
440 – Pursaklar-Ulus-Sihhiye,
444 – Pursaklar-Karacaören-Demirciler Sitesi-Karaköy-Ulus,
484 – Pursaklar-Beşevler-Teknik Okullar, hatlarından EGO otobüsleri 10 dakikada bir hareket ediyorlar.
AKYURT İLÇESİ:
Eski adı Ravhar olan Akyurt, 1990 yılına kadar Çubuk’a bağlı bir beldeyken 20 Mayıs 1990 gün ve 20523 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3644 sayılı kanunla, Çubuk ilçesinden 15, Kalecik’ten 5 adet köy bağlanarak ilçe haline getirilmiştir.
Nüfusu : 27.201 Bu nüfusun 26.572’si merkez de 629’u köylerde yaşamaktadır.
Yüzölçümü : 212 m2.
Keza Akyurt ilçesi de öyle 20 Mayıs’ından (1990) önce Çubuk’a bağlı bir nahiye iken, bu tarihte ilçe olmuş, o da Çubuk ilçesini fersah fersah geçmiştir.
27.201 nüfuslu Akyurt’ta da tek hat (488 No’lu Akyurt-Ulus-Sıhhiye Hattı) var ve EGO otobüsleri 10 dakikada bir hareket etmektedir.
Yukarıdaki açıklamalarda olduğu gibi Çubuk İlçesi’nin Yüzölçümü (1.362 Km2), Akyurt’un yüzölçümü (212 Km2.) ve Pursaklar İlçesi’nin ise (148 Km2.) ’dir.
Çubuk İlçesi; Akyurt’tan 6,5 kat, Pursaklar’dan ise en az 9 kat daha fazla yüz ölçüme sahiptir.
Görüldüğü gibi Çubuk daha geniş bir ovaya yayılmıştır. Bu nedenle en fazla otobüs hareket noktasının Çubuk’ta olması gerekmez mi?
Buna rağmen ilçemizde EGO otobüsleri tek bir güzergâhtan hareket etmekte ve bir labirent şeklinde ilçede dolaşmaktadır. Oysa yukarıdaki kıyaslamaya göre merkezde en az yedi güzergâhtan hareket etmelidir. Ayrıca köyden mahalle olan yerleşim yerlerinden bile EGO otobüsleri için hareket noktaları konmalıdır..
Çubuk ilçesinde 7 merkez mahalle, 29 köyden mahalle, 28 orman köyü ve 19 köy vardır. Orman köyleri ile diğer köyler 30 Mart 2014 Yerel Seçimler sonrası mahalle olacaktır. O zaman toplam 83 mahalle olacaktır. O zaman ulaşım sorunları dağ gibi birikecektir. Bu sorunlar şimdiden, yerel seçimler öncesi ivedilikle çözülmelidir.
Büyük bir ihtimalle o zaman da EGO otobüslerinin hareket saatleri, dolaysıyla da sayıları değişmeyecek.
Çubuk Ankara’nın üvey evladı.
Çünkü siyasiler ilçeyi hala ‘oy deposu’ olarak görmeye devam ediyorlar.
OTOBÜSLER ‘HİTİT HEYKELİ’ ÖNÜNDEN ‘U’ DÖNÜŞÜ YAPMALI
EGO otobüsleri Çubuk-Sıhhiye arasını 0.45 saatte, Sıhhiye-Çubuk arasını ise ring uzun olduğu için 1.30 saatte almaktadır. Dönüşler ise, 1.30 ve hatta bazen 2.00 saati bulmaktadır.
Ayrıca Sıhhiye Köprüsü’nün altında bulunan hareket noktasındaki bekleyişlerde özellikle akşamları bayanlar için büyük bir sorun oluyormuş.. Ankara’daki okul ve dershanelere giden kız çocukları akşamları bu duraklarda beklerken veya iniş-binişlerde izdiham ve tedirginlik yaşıyorlarmış.. Aileleri ise bu konuda çok huzursuzmuş. Çocukları otobüse binene kadar telefonla irtibat kuruyorlarmış, bindiklerinde ise uzunca bir ‘oh’ çekiyorlarmış. Bu çile hemen her gün yaşanıyormuş…
Ayrıca Özel Halk Otobüsleri ile EGO Otobüsleri arasında gidiş-geliş güzergâhları konusunda adaletsizlikler var.
EGO Otobüsleri, Çubuk-Ulus-Sıhhiye güzergâhını;
Çubuk-Hasköy-Dışkapı-Ulus-Sıhhiye-Necatibey Caddesi-Sezerler-Celal Bayar- Bulvarı-Eski Ankaragücü Stadı-Eski Otobüs Terminali-Gençlik Parkı-Ulus-Dışkapı-Adınlıkevler-Hasköy-Çubuk güzergâhında ring yaparken, Özel Halk otobüsleri ise bu ringi yapamamakta ve ikinci sınıf muamelesi görerek Atatürk Spor Salonu’nun önünde güzergâh sona ermektedir. Bu nedenle Özel Halk Otobüsleri üvey evlat muamelesi görmektedir..
Özel Halk Otobüsler ise;
Çubuk-Ulus-Gençlik Parkı güzergâhını; Çubuk-Hasköy-Aydınlıkevler-Dışkapı- Mevkii Askeri Hastanesi-Kazım Karabekir Caddesi-Tren İstasyonu-Atatürk Spor Salonu-Gençlik Parkı’nda sona eriyor. Ankara’dan ise Atatürk Spor Salonu- Gençlik Parkı-Kazım Karabekir Caddesi-Dışkapı-Aydınlıkevler-Hasköy-Çubuk güzergâhını takip ederek Çubuk Otobüs Terminali’ne geliyorlar. Ne hikmetse böyle bir güzergâhı takip ediyorlar.
Çubuk otobüsleri dönüşlerde, merkezi olmayan ve vatandaşların çalıştığı yerlere de uzak olan gereksiz duraklardan geçmektedir. Çünkü Büyükşehir ve onun birimi UKOME böyle emrediyor. Çubuklular da Allah’ın adamı ne yapsınlar kabul ediyorlar. Çünkü kabul etmek zorundalar. Yoksa imeceleri kesilir.
Ayrıca, Özel Halk Otobüslerinin kendi aralarında da adaletsizlikler var. Kısa bir süre önce bu otobüslerin koridorları genişletildi. Koridorda ki koltukların arası açıldı. Otobüsler 21 koltuk ve 16 ayakta yolcu alacak şekilde ayarlandı. Fakat bazı otobüsler sözleşme gereği bu karara uymamıştır. Koltuk sayıları (27-31 olarak) aynı kalmak suretiyle ayakta 16 yolcuyu da alma hakkına sahip olmuşlardır.
Mademki, gerek Özel Halk otobüsleri ve gerekse EGO otobüslerinin üzerinde Büyükşehir Belediyesi ibaresi var. O zaman her ikisi de aynı ringi takip etmeli ve hatta Sıhhiye’den sonra Sağlık Bakanlığı önündeki Hitit Heykeli önünden ‘U’ dönüşü yaparak, Sıhhiye Köprüsü altından, Ulus, Dışkapı, Aydınlıkevler, Hasköy güzergâhını takip ederek Çubuk’a gelmelidir. Adaletli olanı da budur.
Bu suretle hem otobüsler arasındaki adaletsizlikler ortadan kalkar ve hem de Çubuk Ankara arası 35-45 dakikaya düşer. Ama bunu ilçedeki siyasetçiler yapacak. Diyeceksiniz ki böyle siyasetçi Çubuk’ta var mı? Veya kim ve kimler nasıl yapacak? Diyebilirsiniz. Doğru sizlerde haklısınız.
Ankara’daki özel halk otobüsleri taa Çankaya’ya, Basın Sitesi’ne, Oran Sitesine kadar giderken, Çubuk Otobüsleri neden Gençlik Parkı’ndan veya Necatibey Caddesi’nden öteye gidemiyor. Bu adaletsizlik değil mi?
Yine Ankara’nın çoğu semtinin ulaşımında dolmuşlar hizmet verirken, Çubuk dolmuşları ise daha yeni başlayan bir uygulama ile ancak Esenboğa Kavşağı’na kadar yolcu taşıyabiliyorlar. Dolmuşların da Ankara’ya kadar gitmesi neden mümkün değil?
Oysa, Pursaklar ilçesinin dolmuşları Ankara’nın çeşitli semtlerine yolcu taşıyabiliyorlar.
Çubuk İlçesi de bir ‘Metropol İlçe’ değil mi? Metropoller arasında çifte standart olur mu?
İLÇE HALKININ OTOBÜSLERLE İLGİLİ ŞİKAYETLERİ
İlçe halkının otobüsler hakkındaki şikayetleri genel olarak şöyle;
Otobüsler fazla yolcu alıyorlarmış, insan hayatının hiç önemi yokmuş,
Özel Halk otobüsleri durak harici yolcu alıyorlarmış. İstedikleri yerde istedikleri yolcuları indiriyor veya bindiriyor. İşlerine gelmeyen yolcuları ise burası durak değil diye indirmiyorlarmış,
Özel halk otobüsleri saat doldurmak için bazen yavaş, bazen de hızlı gidiyorlarmış,
Körüklü EGO otobüsleri Ankara’ya göre yapılmış, oysa Çubuk Ankara 39 km., Neredeyse şehirlerarası statüye sahip…
EGO otobüslerinin Ankara dönüşü en son 23.00 iken, son otobüs 22.40 ta hareket ediyormuş…
ÇUBUK GİTTİKÇE KAN KAYBEDİYOR
Metropol İlçe olmadan önce müteakip defalar, “Metropol’e” girmeyelim diye yazılar yazdım.
Ama kimse dinlemedi. Yetkililerin bir kulağından girdi, diğerinden çıktı. Çubuk halkı da dinlemedi: “”Bi girelim, bi girelim” diye ısrar ettiler.
Metropol’e maalesef girdik. Netice ortada. Hani ne demişler, “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu” . Metropol’ün şimdiye kadar hemen her konuda olumsuz sonuçlarını gördük.
Ulaşım konusunda örnek vermek gerekirse, taksicilerin plakaları eski parayla 600, 700 milyar, otobüslerin plakaları 1,5-2 trilyon olacaktı, üstelik Ankara’daki güzergâhlarda Taksiler “”T” , otobüsler de “C” plaka ile çalışacaklardı.
Hatta bunlar Metropol’e girince neredeyse davul-zurna çalıp, göbek atmışlardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’in 24 Temmuz 2004 Perşembe günü Atatürk Parkı önünde yaptığı teşekkür konuşmasını da elleri patlarcasına alkışlamışlardı. Şimdi onlar ne mi yapıyorlar? Çok pişmanlar. Bu gidişle daha da pişman olacaklar.
Gökçek konuşmasının bir bölümünde, “…Ankara’da ne varsa, Çubuk’ta da o olacak” demişti.
Şimdilerde de yol kenarlarındaki billboardlarda Gökçek’in, “Ankaralılar her şeyin en iyisine layıktır” sözü var. Çubuk ilçesi bu güzel sözlerin neresinde?
Otobüs sahipleri zaman zaman yolumu kesip, ”Kazanamıyoruz. Büyükşehir zam yapmıyor. Mağduruz. Kazancımız ancak şoför ve muavin ücretine yetiyor. Bu mağduriyetimizi yazılarınızda dile getirin” diyorlar. Yazacak bir şey yok. Çünkü onlar kaderlerini kendileri yazdı. Ve bu yazgıyı taa o zaman(23 Temmuz 2004) kabul ettiler. Çünkü bu otobüsleri dayatma yoluyla kendileri kabul etti.
Diğer sektörlere olduğu gibi onlara da tavsiyem ellerine bir saz alsınlar, “kendim ettim, kendim buldum türküsünü” okusunlar iyi gelir.
Ulaşım konusunda; En kısa zamanda 27 ve 31 kişilik mini otobüslerden 45 kişilik otobüslere dönülmesi elzemdir. Büyükşehir Belediyesi araç sayısını artırıp, hareket saatlerini 10 dakikaya indirmiyorsa bir başka ifade ile sorumluluğunu yerine getirmiyorsa, Çubuk Belediyesi bu olaya seyirci kalmamalı, inisiyatif (öncelik) kullanarak, uygun vasıfta otobüs alıp sayısını artırmalı, halkın rahatı ve huzuru için tekrar ulaşım hizmetine devam etmelidir.
Tabii ki, ihtiyaç fazlası şehir içi minibüslerinin de Çubuk-Ankara hattında çalışmaları gerekmektedir. Şehir içinde de eski Belediye otobüsleri çalışabilir. Çünkü İlçemizin nüfusu hızla büyüyor. 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinden sonra tüm köylerimiz Metropolün mahallesi olacağından işimiz çok zor olacak.
Ulaşım konusunda; İlçe Kaymakamlığının, Çubuk Belediyesinin, siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek ivedi bir çözüm getirmeleri ve bu çözümü de UKOME’ye kabul ettirmeleri gerekir.
Yoksa şu andaki otobüslerle Çubuk-Ankara ulaşımı olmaz. Olursa birileri doğabilecek hayati sonuçlara katlanmak zorunda kalır. İnsan hayatı çok ucuz olmamalı.. Yoksa yarın çok geç olabilir.
Siyasilerimiz Sünlü’ye kadar, pardon Ömür Dede Mevkii’ne kadar siyaset yapmaya devam ettiği müddetçe, başımıza daha başka ne musibetler gelecek, bekleyip göreceğiz. Her şeye rağmen yine de “Allah Korusun!”
Çubuk halkı ne zaman uyanacaksınız?
Şuayip Yaman
GÖRÜNEN KÖY…