Krallara layık Protokol Yolu
ZEKAİ ÖZÇINAR
Esenboğa Havaalanı’nı şehir merkezine bağlayan yol ve etrafı, sık sık kralları ve devlet başkanlarını ağırlayan başkent Ankara’ya yakışmıyordu. Kentsel dönüşüm çalışmaları, bu güzergâhı cazibe merkezi hâline getirdi.
Uzun bir aradan sonra Ankara’ya dönüyordu. Uçak havalandıktan hemen sonra gazetesini okumaya başladı. “2009 Avrupa Ödülü Ankara’ya verildi” haberine takıldı gözü bir ara. Yüzünü buruşturdu, sayfayı hışımla çevirdi. Nihayet uçak Esenboğa’ya inmişti. Beyimiz kendisini bekleyen otomobille şehir merkezine yöneldi. Çok geçmeden şaşırıp kaldı. Şoföre “Ne bu ya!” dedi. “Protokol Yolu, beyim!” diye karşılık verdi şoför.
Aslında, son günlerde bu yolu ilk kez görenlerin çoğu aynı şaşkınlığı yaşıyor. Protokol Yolu, Ankara’nın kuzey kapısı. Hava yolu ile gelen yerli-yabancı konukların ilk güzergâhı. Esenboğa Havalimanı’ndan başlayarak birbirine bağlı caddelerin oluşturduğu 35 kilometrelik hat boyunca şehir merkezine uzanıyor. Sayısız devlet başkanı, kral, başbakan ve diplomat bu hattan geçti; hâlâ geçiyor. Adı da bu yüzden ‘Protokol Yolu’ zaten.
Ankara’nın dışa açılan yüzünün, çok değil 5 yıl öncesine kadar verdiği imaj hiç de hoş değildi. Kötü bir yol ve onun etrafında sağlı-sollu yayılmış gecekondular vardı. Görüntü kirliliğinin boyutunu eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’a atfedilen şu sözler özetlemeye yetiyor: “Sizin hayvan barınaklarınız ne güzelmiş!”
REZİL OLUYORDUK YABANCIYA
Doğrusu, görünen köy kılavuz istemezdi. Bu tablo, modern Türkiye’nin başkentine yakışmıyordu. Oysa şehirlerin girişi önemliydi. Özellikle de birçok yabancı devlet adamını ağırlayan başkentlerin merkezi ile hava limanını birbirine bağlayan yollar, vitrin niteliğindeydi. Ankara, bu anlamda hiç de iyi sınav vermiyordu. Tarih, “Kapısının görkemi gösterir şehri” derdi. “Ayıp oluyor el âleme” ezikliğiyle, elbette çareler arandı. Ama gerçek mi, hikâye mi olduğu anlaşılmayan ironi kokan önlemler üretildi yıllarca. Mesela, önemli konuk yol boyunca lafa tutulacak, tabloyu görmesi engellenecekti. Ya da geçiş için havanın kararması beklenecekti. “Gecekonduları boyayalım. Dev bir perde çekelim.” yollu sivri fikirler de eksik olmuyordu.
GECEKONDULAR GÜNDÜZ TEMİZLENDİ
Neyse ki 4 yıl önce sıvandı kollar. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi’ne başladı. İnşaatlar devam etse de, kısa sürede önemli mesafe alındı. Yolun ve etrafının çehresi değişti. Adı üstünde geceleri kaçak olarak yapılan gecekondular yıkıldı. Gündüz vakitlerinde harıl harıl çalışan işçilerin yoğun gayretleriyle yeşil, kırmızı, mavi ve beyaz renkte modern TOKİ konutları yükselmeye başladı yol boyunca. Bir bölümü biten proje, 2015 yılında tamamlanacak. 8 bin konut, göletler, yeşil alanlar, villalar, kültür merkezleri ve uçak oteller, ayrı bir hava verecek kentin dokusuna. Bölge şimdiden cazibe merkezi olmaya aday.
Bu arada, inşaat alanlarında tek başına yükselen minareler dikkat çekiyor. Merak uyandırıyor ayrıca. Camiler yıkılırken, minarelere dokunulmamış. İşin sırrı ise bildik tartışmalarla ilgili. Projede yer alan camilere gelebilecek itirazlara önlem düşünülmüş. Bu şekildeki 13 minare, modern şekilde yapılacak camilerini bekliyor.
Havaalanından Aydınlıkevler Kavşağı’na kadar yol kenarında sıralanmış evlerin dış cephelerindeki estetik de göz zevkine hitap ediyor. Belediye, bu evlerin dış cephelerini kırmızı tuğlayla kaplatmış. Zaman Gazetesi’nin Pursaklar’daki göz kamaştıran matbaa binasından esinlenmiş.
PARİS DEĞİL AMA…
Türk halkının klişesidir; asfaltı iyi bir yol gördüğünde, ‘Paris gibi olmuş’ der. Esenboğa Yolu’nun yeni hâli için de bu söz geçerli. Dar, virajlı ve bol trafik lambalı eski yoldan eser yok. Proje çerçevesinde yenilenen ve şerit sayısı 8’e çıkartılan yol, daha konforlu ve güvenli. Sıkça rastlanan yola bağlı kazalar, büyük oranda azalmış. Çok sayıdaki alt geçit, üst geçit ve köprülü kavşak sayesinde trafik rahatlamış durumda. 15 km boyunca trafik lambasına rastlanmıyor. Şehir içlerine, İstanbul gibi illerin güzergâhı otobanlara girişler kolaylaşmış. Normal ve yeşil ışık saçan lambalarla aydınlatma sorunu çözülmüş. Sıra sıra dizilmiş ağaçlar ise yol keyfini artırıyor.
MİSAFİR BERLUSCONİ
Yol boyunca kimi ünlü çok sayıda firmanın binası bulunuyor. Değişim onları da etkilemiş. Çevre düzenlemesi yapmışlar. Beton fiber ve bahçe süsleri işi yapan Bekap, bunlardan biri. Firma, bir de protokol anısı yaşamış. Sergilenen gergedan heykelini gören İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, korumalarına fiyat sordurmuş ve “Giderken uğrayıp alalım.” demiş. Gergedanın yanında fil ve zürafa almış. Yeri gelmişken, protokol-yol ilişkisini izah eden ilginç bir anekdotu daha hatırlatalım. Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, düzenlemenin henüz bitmediği günlerdeki ziyaretinde, “Türkiye’deki gelişmeyi görmek için havaalanından şehir merkezine kadar olan çalışmalara bakmak yeterlidir.” demişti.
Protokol Yolu, Ankara’nın vitrini artık. “Avrupa Ödülü’nün de sahibi kentinle gurur duy” ve “Nembers Of The Council Of Europe Welcome To Ankara/Mayor Of Ankara Melih Gökçek” yazılı bilboardlar ise haklı bir gurur kaynağı. Bir de Ankara-Esenboğa arası bir ile bir buçuk saatten 30 dakikaya indi ki bu yolculuğun keyfine diyecek yok!
GÖKÇEK, AJANDASINA NOT ETTİ
Bu güzel tabloyu bozan bir sorun var: Tezek kokusu… Bazı günler yolcuları karşılıyor, çekilmez hâl alıyor. Esenboğa Havaalanı, Çubuk ilçesinde. Hemen yanı başındaki tarım arazileri ve besi çiftlikleri sıkıntının kaynağı. Çözümü zor ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ajandasına not etmiş durumda.