• mufitonbasi@gmail.com
  • 0530 052 84 88

HABER DETAYI

22 Kasım 2011 19:28

Çubuk’un Makine Mucidi Dikkat Çekti

Çubuk’un Makine Mucidi Dikkat Çekti

Çubuk Sanayi Sitesinde birçok kişi tarafında bilinen ve övünerek anlatılan makine mucidi Halil Cantürk dikkatleri üzerine çekti.

Çubuk’ta yaşayan ve mesleğe demirci çırağı olarak başlayan 50 yaşındaki Halil Cantürk, küçük iş yerinde ürettiği elektronik makineleri fabrikalara satıyor.

Halil Cantürk, yaptığı açıklamada, Çubuk Sanayi Sitesinde bulunan küçük iş yerinde bugüne kadar birçok fabrika için tam otomatik elektronik makine üretip sattığını belirtti. Lise 1’inci sınıfta okulu bıraktığını ve bir demirci çırağı olarak hayata atıldığını anlatan Cantürk, kendi bireysel çabalarıyla bilgisayar programcılığını öğrendiğini söyledi.

İlçede “makine mucidi” olarak tanındığını ifade eden Cantürk, “Çağın gerekliliği olan bilgisayarı öğrendim ve internette sürekli seri üretim yapan makineleri incelemeye başladım. Bununla birlikte makinelerin kontrolünü sağlayan yazılımları da kendim yazmaya başladım. Sonrasında da piyasanın isteğine göre özel siparişle makineler üretmeye başladım” dedi.

İlk icadının 1997 yılında Beypazarı Maden Suyu Fabrikası’na verdiği otomatik şişe paketleme makinesi olduğunu söyleyen Cantürk, şunları kaydetti: “Demirci çırağı olarak başladığım iş hayatıma, soba, akvaryum kapağı, mutfak dolabı, elektrik panoları üretimi ile devam ettim. Daha sonra kendi iş yerimi açtım ve çeşitli araştırmalar yaptım. Yaklaşık 15 senedir de Türkiye’nin önde gelen fabrikalarına tam otomatik makineler üretiyorum. 1997 yılında tam otomatik şişeleme makinesi yoktu. O dönemlerde şişelere dolum yapıldıktan sonra günlerce de paketleme yapılıyordu. Maden suyu fabrikasının böyle bir arayışı olduğunu duydum. Halamın oğlu elektrikçiydi. Ondan elektrik aksamında yardım aldım ve üretimime başladım.

İlk yaptığım makinede başarılı olmuştum. Daha sonra geliştirerek aynı makineden onlarca yaptım. Bu çevrede ve birçok ilde bulunan fabrikalara bu gördüğünüz küçük dükkanda sayısız makine ürettim. Birçok makine siparişi aldım. Ancak büyük bir imalathane olmadığı için yetiştiremiyorum. Ara elaman eksikliği ve sermayemin olmayışı elimi kolumu bağlıyor. Bugüne kadar kazandığım paraları hep AR-GE için harcadım. Yetiştirdiğim 150’ye yakın eleman oldu ama hepsi de mesleği öğrendikten sonra büyük fabrikalarda işe girdi.”

Kısa süre içinde namını duyan bir çok fabrikadan piyasada bulamadıkları makineler üzerine siparişler almaya başladığını anlatan Cantürk, kimi zaman yaptığı makineleri incelemek için çok sayıda üniversiteden öğrencilerin ve hatta yurt dışından bile mühendislerin iş yerine geldiğini vurguladı.

Son olarak İstanbul’daki bir firmaya yaptığım “son kontrol bandı”nı incelemek isteyen Tayvanlı mühendislerin Çubuk’a geldiğini kaydeden Halil Cantürk, “5 kişiden oluşan Tayvanlı mühendisler makineleri incelemeye ve fotoğraflamaya başladılar. Ben de onları dikkatlice izliyordum. Bir ara içlerinden biri iş yerimi uzun uzun süzmeye başladı ve gülerek yanındakilere bir şeyler söyledi. Ben de merak ettim ve tercümana sordum ‘ne diyorlar’ diye. ‘Bu iş yeri bizim 25 sene önceki halimizin aynısı’ demiş. Bu sözleri hiç unutmuyorum” ifadelerini kullandı.

 

haberler.com

HABERE YORUM YAP

HABERE YAPILAN YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.