Tarihi ve kültürü çok zengin ve eski bir yerleşim yeri olan Çubuk İlçesi kuruluşundan bu yana tıpkı Osmanlı İmparatorluğunun parçalanma dönemi gibi çok şeyler kaybetti. Bu gidişle kaybetmeye de devam edecek. Artık bu makûs tarihine dur demek gerekiyor.
Çubuk İlçesi kuruluşundan (1902), 1990 Mayıs’ına kadar 104 pare köy ve iki nahiyeden (Sirkeli ve Akyurt) ibaret iken 1990 Mayıs’ında parçalanmaya başlamıştır. İlk olarak 1990 Mayıs’ında Akyurt Çubuk’tan ayrılmış, geçtiğimiz yıl Sirkeli, tarihte ilk olarak Çubuk Kazasına bağlı bir köy iken, 1987 yılında belde olan ve hızla gelişip kentleşerek 2008 yılında ilçe olan ve bugün nüfusu 80’bini geçen Pursaklar’a bağlanmış, Esenboğa ise Pursaklar’a tam bağlanacakken son anda direkten dönmüştür. Siyasilerimiz Sirkeli’yi kaybetmenin üzüntüsünü unutmuş, Esenboğa’yı kurtarmanın zafer sarhoşluğunu yaşamışlardır.
Akyurt’un ilçe olması sonucu o zamana kadar Çubuk’a bağlı olan o yöredeki tüm fabrika ve işletmeler Akyurt’ta kalmış, bu suretle Çubuk büyük bir ekonomik gücünü kaybetmiş, ekonomik yönden hızla fakirleşmeye başlamıştır. Bugün Akyurt’ta 92 fabrika ve 232 adet de küçüklü büyüklü işletme vardır. Buna karşılık Çubuk’ta ise bir fabrika bile yoktur.
Akyurt’un ilçe olmasında katkı ve desteği olan birtakım siyasiler ise, ne hikmettir bilinmez Çubukluların baş tacı olmuş, hatta o insanlardan birisinin adını bir kuruma bile vermişlerdir.
Çubuk ve Çubukluların kaybettikleri bunlarla sınırlı kalmadı. Kaybetmeye devam ediyoruz.
23 Temmuz 2004 yılında “Metropol İlçe” olduk. Çubuk ilçesi konut ve tarım bölgesi oldu. Ama bu vasıflarını da bir bir kaybetmeye başladı Önce, “1000 Konutluk TOKİ Projesini” Çankırı’ya kaptırdık.
Arkasından üniversite kurulması amacıyla Askeri Garnizon’un olduğu yer Gazi Üniversitesi’ne “Yerleşke” olarak verildi. Bu nedenle Çubuk Alayı, 2005 Mayıs’ında Çankırı’ya taşındı. Çubuk Halkı ve siyasiler Çubuk Alayı’nın Çankırı’ya gitmesine seyirci kaldı. Oysa Çubuk Alayı, Çubuk ekonomisi için bir velinimetti.
Gazi Üniversitesi yerleşkesine, tam 4 yıllık fakülteler ve yüksek okullar beklerken buraya gele gele iki yıllık 2 yüksek okul geldi. Bu okulların da Çubuk ve Çubukluya bir faydası yok.
Şimdilerde tarım alanları Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal tesis bölgelerine dönüştürülmektedir.
Türkiye’de bir ilk olarak Çubuk’ta kurulması düşünülen “Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” projesi çalışmaları ise şu anda durmuştur. Bu zihniyetle bu projede elimizden kaçacaktır. Çünkü yanlış politikalar yüzünden ilçede faaliyet gösteren 2 bin 500, 5 bin baş besisi olan büyük besiciler birer birer Çubuk’u terk etmekte ve Polatlı ve Susuz’a (Ankara) gitmektedirler. OSB Projesi de başlamadan bitecek gibi…
Yarın üniversite gelmezse kim bilir Yenice, Esenboğa, Güldarpı Mahallesi de Pursaklar’a bağlanacak, kim bilir Akkuzulu Mahallesi de hızla kentleşen Akyurt İlçesine bağlanacaktır. Çubuk’un mücavir alan sınırı da belki Yazır Yolu’na kadar geriler. Çubuk’ta bu suretle, modern ve çağdaş bir turizm ve üniversite kenti olacakken bir köye dönüşebilir. Siyasilerimizin bunu böyle düşünmeleri gerekir.
Bunların yanı sıra ilçe içinde faaliyet gösteren işyerleri de ekonomik kriz yönünden birer birer kepenk indirmeye başlamıştır.
İlçede askerliğini bitiren gençler, özellikle de üniversite mezunları işsiz. Siyasiler ve ilçenin yetiştirdiği bürokratlar ilçenin işsiz gençliğine sahip çıkmıyorlar. İlçede kurulması düşünülen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi hem ilçe ekonomisi ve hem de gençlik için ilaç olacaktır.
ŞUAYİP YAMAN