İyi Haber İlk Cemre Havaya Düşüyor
Baharın müjdecisi cemrelerden ilki 20 Şubat Pazartesi havaya düşüyor.
Peki su ve toprağa ne zaman cemre düşecek?
Türk dünyasının gerek kültürüne gerekse de edebiyatına konu olan ve her yıl şubat-mart aylarında “düşse de ısınsak” diye beklenen bir hava olayıdır cemre… Arapça “ateş parçası”, “kor halindeki ateş ya da kömür” anlamına gelen ve ısınmayı ifade eden cemrenin ilki 20 Şubat’ta havaya düşecek.
CEMRE HAKKINDA GENİŞ BİLGİLER
Ancak, cemrelerle ilgili inanışların kaynağının ve takvim bilgisinin, daha güneyde ve sıcak iklimlerde var olan Arap kültüründen ziyade daha kuzeyde ve soğuk iklimlerde var olan Türk kültüründen kaynaklanmış olması daha akla yatkın görünüyor. Arapça cemre kelimesinin kor veya sıcaklık anlamı nedeniyle eski Türkçedeki imre (imere veya emire) kelimesinin yerine geçtiğini savunanlar vardır. Kadim bir Türk grubu olan Altayların mitolojisinde imre adı verilen bir ruh veya cinin cemreleri yaptığına inanılır. İmre baharda görülür ve bir ışık demeti halinde göğe yükselir, ardından suya iner ve buzları eritir sonra da toprağı ısıtır. Eski bir Türk kavmi olan Bulgarlarda geçen zemire ile Anadolu halk takvimindeki zemheri (ocak ayı) arasında bir ilişki kurulabilir. Ayrıca Azerbaycan kültüründe yaygın olan ve 21 Mart’taki Nevruz’a kadar olan dört çarşambanın aynı zamanda cemle adıyla kutlanması cemrelerle ilgilidir.
Cemrelerin, kış günlerinin hüküm sürdüğü kasım günlerinde, baharın gelmekte olduğunun işaretleri olarak anlaşılıyor.
Miladi takvime göre 20 Şubat’ta havaya düşen birinci cemre, kasım günlerinin 105. gününe tesadüf ediyor. İlk cemre Nevruz takviminde 22 Şubat’ta görülen ilk çarşamba ile benzerlik gösterir. Halk arasında kasım günlerinin 100’ü geçmesi aynı zamanda kışın biteceğine olan ümidin sembolüdür. Bu nedenle kasımın 46’sında, 40 gün anlamına gelen ‘erbain’ ve 86’sında ise 50 gün anlamına gelen ‘hamsin’ hesaplanır ve bu 90 günün geçmesinden sonra Kasım 100’e ulaşınca yazın geleceğine olan inanç ve beklenti artar. Nitekim halk arasında söylenen ‘Geldik yüze, çıktık düze’ atasözü buna işaret eder. Yine halk arasında söylenen ‘Ağustos soğuya soğuya kışı getirir şubat ılıya ılıya yazı getir’ atasözü de mevsim değişimini ve cemrelerin bundaki rolünü gösterir”
Cemreler sırayla havaya, suya ve toprağa düşer.