Çubuk ilçe kamuoyuna önemli duyurumuz

Geçtiğimiz günlerde yaşanan istenmeyen bir olay sonrası, konu hakkında kamuoyuna açıklama gereği duyuyoruz. Konuyu uzun boylu ela aldığımız için kusura bakmayın, hayatımızın her alanında olan internette bu tür ve buna benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli görülmüştür.

Öncelik “BİZ” diyoruz; çünkü Çubuk Ajans olarak kişi değil kocaman bir aile ve yalnız değildir. 2009 yılından bu yana bu ilçeye hizmet etmiş. Birçok kişi ve kuruluşa faydamız dokunmuştur. Biz bu ilçede yaşıyoruz, kimse ile kötü olamayız, bu gün yarın illaki bir yerde karşılaşacağız. Biz ilke olarak ilçemizde hiçbir kişi ve kurumun zarar görmesini istemeyiz çünkü bu ilçe hepimizin sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Büyük bir kitleyi etkilediğimizin farkındayız. Bu yüzden biz birlikte bir aileyiz diyoruz. Hakkımızda yapılan her açıklama kişiyi değil Çubuk Ajans ailesini ilgilendirir.

Kişileri rencide etmek, küçük düşürmek ve ticaretine zarar vermemek adına şahıs ve firma adı belirtmek istemiyoruz. Öncelikle iki taraf içinde üzgün olduğumuzu olayın bu boyuta geleceğini tahmin etmediğimizi gerekli isteklerini ve işlemleri yaptığımızı belirtmemize rağmen onlar yine diğer tarafta bulunarak uzlaşmak istemediler. Her iki tarafı incitmemek için kelimelerimizi seçmeye çalışıyoruz. Bu iki tarafı da severiz. Alışverişimizi de bu arkadaşlardan yaparız. Bilmenizi isteriz. Olayın biraz durulmasını bekledik. Çünkü bu iki tarafın öfkeyle kalkıp zararla oturmasını istemedik. Böylesi çözülebilecek basit bir olay için kimse zarar görmesin istedik.

Konunun başlangıcı ise; ortaklardan birisi firması bize reklam talebinde bulundu. “Ne gerekiyorsa yap, emeğini karşılığını veririz” dedi. Biz de herhangi bir ücret talep etmeden. Önce gerekli çalışmaları yapalım görün. Daha sonra karar verirsin dedik. Tanıtımını tam istediği gibi olarak yaptık. Talebi tarafımızca karşılandı. Daha sonra giderek istediğiniz tanıtımı yaptık. Birkaç kez gelerek dakikalarca yapılan işlemi gösterdik. İyi değil, olumsuz bahane ederek, ne gerek var, gibi ilgisiz davranarak emeğimize saygısızlık yaptılar. Sonrası bizim firma ile işimiz bitmiş oldu.

Bir diğer tarafla ise alışverişimiz neticesinde tanıştık, internette iletişim adresi olmadığını tanıtımını yapalım seni de kolayca bulsunlar, gerekli bütün açıklamayı iyi niyet çerçevesinde açıkladık. Bizimle çalışmak zorunda değilsiniz, ama telefonun olursa kolayca sipariş alırsın dedik. “Evet gerekli düzenlemeyi yap” dedi. İstemiyorum dese sorun yok. Bu iki tarafa da yaklaşık 2-3 ay gibi bir çalışma ile istediklerini yaptık. Aynı işlemi diğer taraf içinde yaptıktan sonra, aynı tepkiyi vermesi üzerine bizde emeklerimizin önemsememesini doğru bulmuyor, işimize saygı duyulmaması bizi rahatsız etti. Yapılan işlemin sonunda iki tarafta yok gerek yok, biz böyle istemedim, bu işimizi görmez gibi itici kelimeler kullandı. Bizim onca uğraşımız maddi ve manevi olarak çöpe atıldı. Bizim işimizi önemsemeyerek küçük düşürüldüğümüz aşikardır.  Sistemimizden kaldırmamıza rağmen arama motorunun hafızasında kalması sonrası bilgiler bir süre daha gözüktü. Her iki tarafta aralarından yaşanan olaylar sonrası konuya şüphe ile yaklaşarak, kasten yapıldı diye düşünmüş olabilir ki. Böyle bir yola başvurdular.  Birbirlerine inat aynı işi yapmaları öfkelerine yenik düşmelerine neden olmuş. Ama biz aralarındaki bu durumu bu olayla, daha önce birlikte çalıştıklarını daha sonra sorunlu bir şekilde ayrıldıklarını bu vesile öğrendik. Daha önceki münasebetleri sonucunda bize böyle davranmaları üzücü. Bizim için herhangi bir art niyet olmamasına rağmen kendileri arasındaki musibeti bize yansıtmalarını doğru bulmuyoruz.

İki tarafta internet üzerinden bizimle işbirliği yaptıklarını biliyor. Konuyu her iki tarafın bilmesine rağmen saf taklidi yapmaları doğru değildir. Reklam alamadığımız için böyle bir işlem yaptığımız doğru değil, amacımız haksız kazanç elde etmek değil, kazanırken kazandırmaktır. Alacağımız değersiz üç beş kuruş için neden böyle bir kötülük yapalım. Bilerek ve kasıtlı bir olay değil. Bu süreçte karışıklık nedeniyle her iki tarafta birbirini ikaz etmek yerine fırsata çevirip, sonradan öğrendiğim bilgilere göre bir taraf karşı taraf gibi davranıp siparişini almış. Ama durumu belli etmiyorlar. Birbirini deşifre ettikten sonra sonuç ortaya çıkıyor. Sonra bu konudan hiç anlamadığını söyleyen taraflar, internet uzmanı kesilerek, biz her şeyi gördük, biliyoruz diyerek takipçilerini yanıltmaya çalışıyor. Biz gerekli işlemleri öncesinde ve bu olayın sonrasında etik kurallarımıza uygun olarak yaptık. İstekleri üzerine düzeltmeleri yaptık. Hatta reklam talebinde bile bulundular. Lakin her iki taraf içinde iş işten geçti. Bizim için önemli olan dürüstlük ilkesi, iyi niyet çerçevesi ve önce güvendir, maddiyat ikinci plandadır. Anlamadıkları açıklamamızı dinlemeden bizi haksız buldular. Buradaki tek sorun biz konuya hakimiz bilgi ve tecrübelerimizi kullanarak açıklama yapıyoruz. Onlar ise istedikleri fakat bilmedikleri bir konu hakkında açıklama yapmaları üzücü.

HADİS: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allahu Zülcelal hazretleri buyurdu ki: “Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü biz olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi biz aralarından çekilirim.” bu hadisi de hatırlatmakta hepimiz adına doğru olduğuna inanıyorum.

İyi niyet çerçevesinde bizimle çözebilecekleri olayı, tehdit vaki ve savcılık suç duyurusunda bulunacaklarını ve telefon ile yüksek sesle tehditkar konuşmalarını etik bulmuyoruz. Bizde karşılık vermedik. Hatta, haklı olduğunuzu düşünüyorsanız yargıya taşıyın talebinde de bulunduk. Geçmişte yaşadıkları ortaklık sonrasındaki kişisel menfaatlerini bizi kullanarak kendilerini aklamaya çalışmalarını bu sayede iki iyi dost gibi görünmelerini doğru bulmuyoruz. Her iki taraf için önemsenmeyen iletişim karışıklığı iyi niyet çerçevesinde hemen düzeltilebilirdi. Ama aralarındaki husumet dolayısıyla tercihlerini bizi suçlayarak birbirine yaranmak, doğru bir davranış değil. İki tarafın birbirine kin beslemesi ve sonra açıklamalarında ise birbirlerini destekleyici olmaları da farklı bir durum. Keşke, varsın iyi olup, bu vesile ile barışsalar, ümit ederiz. İnşallah aralarındaki bu husumet bu olayla barışa neden bulur. Bize de onların duasını almak nasip olur.

Bir hatırlatma yapmakta fayda var. Peygamberimiz “Bir kişinin kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. İki Müslüman karşılaşırlar, biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki bu iki mü’minin hayırlısı önce selâm vermeye başlayandır.” buyurmuşlardır.

Bize göre her iki tarafta iyi insanlar. Lakin iyi insan başka dürüstlük başka. Alış verişimizi her iki taraftan yapıyoruz. İyi niyetle halletmek yerine olayı sosyal medya üzerinden etik olmayan, kişiyi küçük düşürücü aşağılayıcı, açıklama ve uygunsuz yorum yapmayı tercih eden iki tarafı esefle kınıyoruz. Hiç kimse tarafından hakkımızda olumsuz yorum olmamıştır. İnternet üzerinde kullandığımız sözleşmemiz gayet açık ve nettir. Bunları bilmeyerek hareket etmenin tarafların maddi ve manevi zararına olacaktır. Vesile ile hem kendinize hem karşı tarafa zarar vermemiş olursunuz.  Bizim önceliğimiz iyi niyet, karşı tarafın maddi manevi kazanç elde etmesidir. Bu bizim kişilik ahlakımıza ve çalışma etiğimize uygun olmadığı için biz hiçbir şekilde iki taraf için ne tehdit nede kötü kelime kullanmadık. Biz bildiğimiz ve her konuda vakıf olduğumuz internet konusunda biz haklıyız. Onlar interneti bilmedikleri halde kendilerince haklılar. Bu olayda maddi ve manevi hangi tarafın zararda olduğunu siz değerli okuyucularımızın yorumuna bırakıyoruz. Bu olayda kazanan taraf yok, herkes birbirini anlamadıkları bir konuda arayarak, paylaşarak ve de  yorum yaparak bir şekilde kırdı.

Art niyetli ve kasıtlı yapmadığımız hatamız dolayısıyla kamuoyundan özür dileriz. Amacımız kimsenin ara bozmak değil, tam aksine birleştirmektir. Doğru olanı da budur. Biz kendileri ile münasebetimizi muhabbetimizi tabi ki kesmeyeceğiz. Yine dostluk çerçevesinde devam ettireceğiz.

Siz değerli okuyucularımıza yanlış söylem ya da hatamız olmuşsa özür dileriz. Kamuoyunun bilgisine sunar, saygı ile duyurulur.